29 Nisan 2016 Cuma

BULMACA BULDURMACA


HEMŞİRELİKTE ERGONOMİ

Ergonominin amacı, insanlara uygun işleri tasarımlayarak, insanın yaşam kalitesini iyileştirmektir. Çalışma ortamlarının ergonomik tasarımı ve düzenlenmesi, çalışma şartlarının uygun düzenlenmesi iş memnuniyeti ve verimliliği üzerinde etkilidir. Bu çalışmada, hemşirelerin çalışma ortam ve koşullarına ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Tanımlayıcı ve kesitsel türdeki bu araştırmaya, Süleyman Demirel Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde çalışan hemşireler dahil edilmiştir. Veriler literatür doğrultusunda hazırlanan anket formu ile toplanmıştır. Katılımcıların %88,7’si kadın ve %11,7’si erkektir. Hemşirelerin %56,7’si lisans mezunudur ve %46,0’ı 6-10 yıl olmak üzere görev yapmaktadır. Hemşirelerin çalışma koşullarına yönelik memnuniyet durumları değerlendirildiğinde, hemşirelerin %35,3’ü kliniklerde çalışan hemşire sayısının yeterli olduğunu ve %68,0’ı çalışma saatleri ve düzenin uygunu ifade ederken, %54,7’si çalışma için motivasyonun yeterli olmadığını düşünmektedir. Hemşirelerin çalışma ortamına yönelik ifadeleri değerlendirildiğinde %80,0’ı çalışma ortamının temizliğinin, %66,0’ı aydınlatmanın ve %52,7’si ise havalandırmanın yeterli olduğunu ifade etmektedir. Çalışma sonucunda, hemşirelerin çalışma koşul ve ortamına yönelik eksiklerin oldukları görülmektedir. Sağlık kuruluşlarında hemşirelerin iş memnuniyeti ve verimliliğinin artırılması için çalışma ortamlarının ve koşullarının ergonomik tasarımı ve düzenlenmesi gerekmektedir.



Hastane ortamında görülebilen olumsuz çevresel koşulların (yetersiz aydınlatma, gürültü, etkisiz ısı, radyasyon gibi) olması, kullanılan materyallerin eksikliği, sağlık ekibi üyelerinin ve hasta ile hasta yakınlarının olumsuz iletişimi ve şiddet davranışlarının görülmesi, eleman eksikliği sonucu çalışanların iş yükünün ve stres düzeyinin artması, çalışanların ve hasta ile hasta yakınlarının eğitim yetersizliği, iş güvenliğinin olmaması, çalışma ve dinlenme süreçlerinin iyi düzenlenmemesi gibi koşullar hemşirelerin çalışma hayatında ve yaşam kalitesinde sorunlara neden olmaktadır. Hemşirelerin çalışma ortamı ve çalışma koşulları, fiziksel sağlığı ve yaşam kalitesi üzerine birçok çalışma yapılmıştır. Yapılan çalışmalarda hemşirelerin yaşadığı sorunlar açıkça görülmektedir. Hemşirelerin yaşadığı sorunlardan biri sürekli ayakta durmaya ve uygun olmayan donanımla çalışmaya bağlı bel ağrısının görülmesidir. Bu konuda yapılan bir çalışmada, hemşirelerin bel problemi yaşama düzeyinin ağır fiziksel çalışma koşullarının olduğu iş kollarına göre sık görüldüğü tespit edilmiştir (Babayiğit ve Kurt, 2013). Diğer bir çalışmada hastane ortamında hasta yatakları değerlendirilmiş ve hasta yataklarının hasta başında bire bir uygulama ve bakım yapan hemşireler için uygun olmadığı saptanırken aynı zamanda katılımcıların %90’da postüral problemler belirlenmiştir (Alp, vd., 2013). Farklı bir çalışmada ise hemşirelerin %38.9’nun çalışma koşulları yüzünden bel ağrısı şikayeti yaşadığı tespit edilmiştir (Yip, 2004). Hemşirelerin yaşadığı diğer bir sorun ise kullandıkları malzemelere bağlı zarar görmesidir. Örneğin hemşirelerde koruyucu amaçla kullandıkları eldivene bağlı latex alerjisi görülmekte, malzemelerin yıkanması, kurulanması ve sterilizasyonu sırasında deri ve solunum yolunda zararların ortaya çıktığı ve kullanılan dezenfektan ürünlerinin organlar üzerinde ciddi zararları olduğu belirlemiştir (Ortamı, 2008). Hemşirelerin çalışma ortamındaki ergonomik koşullarının incelendiğinde bir araştırmada ise, hemşirelerin %70.0’nin dijital tansiyon aleti kullandığı, %40.0’nın ortopedik özellikte ayakkabı/terlik tercih ettiği, %75.0’nın hasta yatağının konumunu kolay bir şekilde ayarlayabildiği ve %50.0’nın sık kullandığı cihazlara kolay eriştiği belirlenmiştir. Diğer yandan tedavi arabasının kullanımının, hemşire masasının ve tedavi hazırlama bankosunun boyutunun doğru kullanımı için kısmen uygun olduğunu ifade etmiştir. (Güler, vd. 2015). Hemşirelerin çalışma ortamı ve çalışma koşullarının uygun tasarlanması, kullanımı esnasında zarar görmemesi fiziksel sağlığını ve yaşam kalitesini iyileştirmektir. Bu nedenle hemşirelerin çalışma ortamlarının ergonomik tasarımı ve düzenlenmesi, çalışma şartlarının uygun düzenlenmesi iş memnuniyeti ve verimliliği üzerinde etkilidir. Bu çalışmada, hemşirelerin çalışma ortam ve koşullarına ilişkin görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.




BİRAZ EĞLENCE









https://play.kahoot.it/#/k/9c54e883-a668-44e3-aef5-a4b6cb3d823b

ERGONOMİ ÇEŞİTLERİ

FİZİKSEL ERGONOMİ
Fiziksel ergonomi fiziksel aktivitelerle alakalı olduğu için insanın anatomik, antropometrik, fizyolojik ve biyomekanik özellikleriyle ilgilenir. Çalışma duruşları, malzeme yönetimi, tekrarlanan hareketler, iş kaynaklı kas-iskelet sistemi hastalıkları, işyeri yerleşimi, güvenlik ve sağlık fiziksel ergonominin ilgilendiği konulardır.





KAVRAMSAL ERGONOMİ
Kavramsal ergonomi insanlar ve sistemin diğer unsurları arasındaki etkileşimleri etkilediği için algı, bellek ve muhakeme gibi zihinsel işlemlerle ilgilenir. Kavramsal ergonomini insan sistemi tasarımıyla alakalı olduğu için zihinsel çalışma yükü, karar verme, nitelikli performans, insan-bilgisayar etkileşimi, güvenilirlik, iş stresi ve eğitim konularıyla ilgilenir.








ORGANİZASYONEL ERGONOMİ
Organizasyonel ergonomi örgütsel yapılar, politikalar ve süreçlerde dahil sosyoteknik sistemlerin optimizasyonuyla ilgilenir. İletişim, ekip kaynak yönetimi, iş tasarımı, çalışma saatlerinin tasarlanması, ekip çalışması, katılımcı tasarım, topluluk ergonomisi, işbirlikçi çalışma, yeni iş paradigmaları, sanal örgütlenmeler, tele iş ve kalite yönetimi organizasyonel ergonominin ilgilendiği konulardır.


ERGONOMİ NEDİR?

Ergonomiye kısaca fiziksel çevrenin insana uyumlaştırılması süreci diyebiliriz. Günümüz endüstri çağında makine insan arasındaki artan ilişkiler ,insana uyumlu çevre ,eşya ,makine,ofis vs. gibi fiziksel çevre birimlerinin yaratılması çabalarını zorunlu kılıyor.
1. ERGONOMİ KAVRAMI
1.1. Tanımı ve Önemi
Yunanca “ergon = iş, çalışma”, “nomos = yasa” anlamına gelen sözcüklerin birleştirilmesiyle “Ergonomi” sözcüğü elde edilmiştir. Günümüzde ise “iş bilimi olarak bilinmektedir.
İş yükü ve çalışma gücünün en iyi şekilde dengelenip, hem çalışanın sağlığını koruyan, hem de üretimin artmasını sağlayan insan – makine – çevre sisteminin başarılması için biyolojik bilginin anatomi, fizyoloji ve deneysel psikoloji alanlarında uygulanmasına ergonomi denir.
Ergonomi, kişisel çalışma bilimidir, insan organizmasının özelliklerin ve yeteneklerini araştırarak işin insana, insanın işe uyumu için gerekli şartları sağlar. İnsanların yeteneklerini fark etmesini ve etkili bir şekilde kullanılmasını sağlayarak insanın çalışırken aşırı zorlanmalar yüzünden yıpranmasını önler ve bu uyum sayesinde iş başarımını artırır.
1.2. Ergonominin Tarihçesi
Ergonomi tarihinde genellikle ve öncelikle F. W. Taylor’dan söz edilir. İnsan faktörüne ve insanların kullandıkları araç ve gereçlere deneysel yaklaşımlar getiren Taylor, sosyal psikolojide ve ergonomide “iş hevesi konusuna ücret yaklaşımı”nı öngörün ilk araştırmacıdır.
1910’larda ergonomik yaklaşımlara öncülük eden iki yeni metot girişimi dikkat çekmiştir. Bunlar; mühendis Gilberth ile psikolog olan eşinin geliştirdikleri “İş ve Zaman Etüdü”, ikincisi ise Dougles’in işbaşında enerji harcamayı ölçmek için geliştirdiği “Oksijen Tüketimi” çalışmalarıdır.
II.Dünya Savaşı sırasında, ABD’de geniş çapta ergonomi yaygınlaştı. Bu savaş sırasında bazı makinelerin tertibatı, bu araçları kullanabilecek kimselerin bulunmasını güçleştirecek kadar karmaşık hale gelmişti. Deneysel psikoloji, meseleyi yeni bir açıdan ele alacak çalışan kimselerin yatkınlıklarını incelemekle işe başladı. Böylece ergonomi çeşitli bilim dallarında ortaklaşa bir çalışma yapılmasını zorunlu kıldı ve pratik uygulamalara yöneldi.
2. ERGONOMİ YÖNETİMİ
2.1. Ergonominin Amacı
Ergonominin birinci amacı insan – makine birleşiminin verimliliğini ve iş güvenliğini arttırmaktır. Çalışmanın yöntemli bir şekilde düzenlenmesini amaçlayan ergonomi aynı zamanda insanın kullandığı araç ve makinelerin yaptığı işin insanın özellikleri ile uygunluk içinde olmasını sağlamaya yöneliktir.
2.2. Ergonominin Uğraş alanları
1. İnsan – makine sistemine ilişkin fiziksel konular
2. İnsan – makine sistemine ilişkin kavramsal konular
3. İşyeri tasarımı ve iş alanı yerleşimi
4. Fiziksel çevre
5. Psikolojik çevre
6. Görev tasarımı seçme, eğitme
2.3. Ergonomi Kavramının Çerçevesi
İnsan herhangi bir makineyi veya araç-gereci kullanırken hem rahat, hem kendini güvenlik içinde hissedecek, hem de etkinlikle çalışma yapabilecek durumda olması için bazı bilgilere ihtiyaç duyacaktır. Bunlar;
a. İş fizyolojisi: İş fizyolojisi, kas çalışması, dinamik ve statik çalışma, ısı veya ısıya karşı tepki ve enerji harcanması konusunda ergonomiye yardımcı olur
b. İş telabeti: Belli dönemlerin dışında yapılan araştırma, tarama, tahmin, düzeltme gibi çalışmalarla ve özellikle meslek hastalıklarını tedavi etme üzerinde durur.
c. İş güvenliği: İş kazaları ve aksamaların önlenmesi üzerinde durması açısından yardımcı bir birimdir.
d. Psikoloji ve fizyoloji: Algı, uyumluluk ve iş öğrenimi gibi konularla ergonomiye yarar sağlar.
e. Sosyoloji: Toplum ve toplumsal grupları yakından inceleyip ergonomiye etki eder.
3. ERGONOMİ ENGELLERİ
3.1. Fiziksel Engelleri
İş Ortamı ve İklim Etkileri: İnsanlar, beden iç ısısında değişikliklere neden olabilecek, işyeri genel çevre yada iklim değişikliklerine pek dayanıklı değildirler. Çalışanlar kendilerini rahat hissettikleri iş koşullarında verimli çalışmayı başarabilirler ve her türlü ortam streslerinden etkilendiklerinde bu verimli çalışma aksamaya başlar. Bu nedenle insanların rahat çalışabildikleri ortam koşullarını iyi tanımlamak ve çeşitli stres hallerinde de tolerans sınırlarını bilmek önemlidir.
3.2. Zihinsel Engeller
İnsan faktörü;
- Performans saptanması: Organizasyonda bir insana nelerin yaptırılıp, nelerin yaptırılamayacağının belirlenmesi çalışanlardan maksimum verim alınması ile sonuçlanır.
- Zamanından önce yıpranmanın önüne geçilmesi: Organizasyondaki çalışanların yıpranması doğal bir olaydır. Fakat yıpranmanın zamanından önce gerçekleşmesi işletmeler için sorun teşkil etmektedir
- Çalışanların işe karşı istek ve isteksizlikleri: Çalışanların işlerini severek ve isteyerek yapması onlardan elde edilen faydayı maksimum kılarken, çalışanların isteksizliklerini artırır ve onların verimsizleşmesine neden olur
Çalışanlara hakça ücret verilmesi, terfi olanaklarının bulunması, sosyal güvenlik koşullarının sağlanması, her türlü tazminatın düzenli ödenmesi, emeklilik haklarının işletilmesi kişisel yakınlık ve dostça ilişkiler kurulması, çalışanların iş yükünün onların beden gücüne ve genel yeteneklerine göre saptanması, iletişim kolaylıklarının ve danışma olanaklarının sağlanması, eğlence ve dinlence fırsatları ve olanaklarının sağlanması, örgüt şemasının ve yetki ilişkilerinin açıklıkla belirlenmesi organizasyon içinde verimliliği artırıcı etki yapar ve iş hevesini artırır.
3.3. Teknoloji Faktörü – İnsan – Makine Sistemi
Endüstrinin gittikçe artan makineleşmesine karşın, insanlar, her araç-gereç sistemi için gereklidir. Makinesiz insan ve insansız makine olamayacağından dolayı ergonomide ele alınan başlıca sorun makinenin insanın yeteneklerine, insanın da makineyi en etkin bir biçimde kullanabileceği bir şekilde ortam oluşturmaktadır.
Mesela parmaklar kullanılarak görülecek bir işin de parmağın tabii yapısına ve kabiliyetlerine uygun olması gerekecektir. Nitekim daktilo, telefon, bilgisayar klavyesi, diş fırçası vb. mamullerin geliştirilmesinde ergonomi prensibinden faydalanılır. Oturma yerlerinin şekli ve eşyalardaki işaret ve kumanda düğmelerinin durumu, gürültü, ses ve ışık seviyeleri ve daha niceleri ergonominin inceleme sahasına girer.